İntihara Yönelik Psikopatolojik Risk Faktörleri Nelerdir?
İntihara Yönelik Psikopatolojik Risk Faktörleri
 
Ergenlerde intihar üzerine yapılan araştırmalar, psikiyatrik bozuklukların intihar davranışının temel nedenleri arasında bulunduğunu göstermektedir. Bu bozukluklar arasında, depresif belirtiler ve madde kullanımı öncelikli olarak sıralanmaktadır. Yapılan araştırmalar intiharların %90'ının bağımlılık veya zihinsel bozukluklarla ilişkili olduğunu ortaya koymaktadır. Türkiye'de yapılan bir çalışmada, intihar girişiminde bulunan ergenlerin %73'ünde psikiyatrik bir bozukluk tespit edilmiştir. Özellikle davranış bozuklukları, intihar girişimine eğilimi 13 kat artırmaktadır. Turgay'ın yaptığı bir çalışmada, intihar girişiminde bulunan çocuk ve ergenlerde en sık rastlanan psikiyatrik tanıların uyum bozukluğu ve davranış bozukluğu olduğu belirtilmiştir. Türkiye genelinde yapılan bir başka araştırmada ise 15-19 yaş arasındaki intihar girişiminde bulunan ergenlerin %27.5'inin uyum bozukluğu ve davranış bozukluğu tanıları aldığı tespit edilmiştir.
 
Ailesel Risk Faktörleri
 
Ailenin intihar geçmişi, aile içindeki rahatsızlıklar, ekonomik zorluklar, aile içi çatışmalar, ebeveynlerin ayrılması veya yeniden evlenmesi gibi faktörler, intihar riskini artırmaktadır. İntihara teşebbüs eden ergenler genellikle ailelerini ilgisiz, reddeden ve destek olmayan bireyler olarak tanımlamaktadırlar. Araştırmalar, ergenlerin intihar girişimi öncesinde sıkça ailesel çatışmalar yaşadığını göstermektedir.
 
Biyolojik Risk Faktörleri
 
Serotonin seviyelerinin azalmasıyla birlikte intihar davranışlarının arttığı belirtilmektedir. İntihar girişiminde bulunan ergenlerin serotonin düzeylerinin düşük olması, ilerleyen süreçte intiharın tamamlanması açısından önemli bir faktör olarak kabul edilmektedir.
 
Durumsal Risk Faktörleri
 
Ergenlik dönemindeki intiharların %40'ında, reddedilme, istenmeyen gebelik, okul başarısında düşüklük, sevgiliden ayrılma gibi durumsal faktörler rol oynamaktadır. Amerika'da evde ateşli silah bulundurulması önemli bir risk faktörü olarak öne çıkmaktadır. Ayrıca, ergenin yaşamındaki stresli olaylar, ebeveyn kaybı, hastalık, aile içi şiddet ve tartışmalar gibi durumlar da intihar riskini artırmaktadır.
 
Önceki İntihar Girişimleri ve İntihar Düşüncelerinin İfadesi
 
Daha önce intihar girişiminde bulunan bireylerde, sonraki girişimlerin tekrarının daha yüksek olduğu gözlemlenmektedir. İntihar düşüncelerini ifade eden kişilerin büyük bir kısmı, daha sonra bu düşünceleri gerçekleştirmektedir. Bu nedenle, bu kişilerin profesyonel yardım arama eğiliminde olmalarına rağmen, bu yardımı alamamış olmaları dikkat çekicidir.
 
Çocukluk Travmaları
 
Erken çocuklukta yaşanan fiziksel ve cinsel istismar, anne-baba ihmali gibi travmatik deneyimlerin, ilerleyen yaşlarda intihar eğilimine neden olduğu belirtilmektedir. Bu tür travmaların, intihar davranışını tetikleyen bir faktör olduğu düşünülmektedir. Fiziksel ve cinsel kötüye kullanım, gençlerdeki intihar davranışında güçlü bir risk faktörü olarak ön plana çıkmaktadır.
 
Kendine Zarar Verme Davranışları
 
Çocukluk çağından itibaren yaşanan travmaların, ergenlik döneminde kendine zarar verme davranışlarına yol açtığı tespit edilmiştir. Bu davranışların temelinde, geçmişte yaşanan ya da hala devam eden travmatik deneyimler bulunmaktadır. Özellikle duygusal ve cinsel istismara uğrayan gençlerde, kendine zarar verme davranışlarının sıkça görüldüğü belirtilmiştir.
 
İntihar davranışının karmaşıklığı, psikopatolojik, ailesel, biyolojik, durumsal ve çocukluk çağı travmaları gibi birçok risk faktörünün etkileşimiyle şekillendiği gözlemlenmektedir. Bu faktörlerin anlaşılması, intihar önleme çalışmalarında etkili stratejilerin geliştirilmesine katkı sağlayabilir.

Psk. Sabiha Gökçen Saygılı