Türk toplumunda vitamin D bağlayıcı protein genotipi ve plazma 25(OH)D konsantrasyonu ile ilişkisi
ÖZET
Ülkemizdeki bireylerde yaygın olarak D vitamin düşüklüğü olduğu birçok çalışmayla gösterilmiştir. Aslında vücutlarında D vitamini seviyesi düşük sanılan bireylerin serbest D vitaminlerine bakıldığında gerçekten düşük olup olmadığı anlaşılmaktadır. D vitamini taşımada vitamin D bağlayan protein (DBP) ana proteindir ancak albümin ile birlikte dolaşımdaki D vitamini metabolitlerinin %99'a kadarını bağlar. Albüminin 25(OH)D'e olan afinitesi DBP'nin afinitesine göre daha düşük olduğu için plazmada bulunan 25(OH)D'ün ancak %10 kadarını taşır. Serbest D vitamini miktarını belirleyen DBP'dir ve dolaşımdaki 25(OH)D'ün %85 ila %90'ını bağlamaktadır. DBP'i kodlayan Gc geninde meydana gelen polimorfizmler toplumlara göre değişkenlik göstermektedir. Gc'de bulunan iki tek nükleotid polimorfizmi (SNP), rs7041 ve rs4588 farklı fenotiplerin oluşmasına (Gc1f, Gc1s ve Gc2) neden olmaktadır. Çalışmanın amacı 25(OH)D seviyesi düzeyi düşük olduğu için D vitamin yetmezliği olduğu sanılan bireylerde, bu düşüklüğün Gc geninindeki polimorfizmlerden kaynaklandığını göstermektir. Şubat-Mayıs 2019 tarihleri arasında kontrol (check-up) amacıyla hastaneye başvuran, son iki yıl içerisinde D vitamini takviyesi almamış toplam 51 beyaz Türk birey çalışmaya dahil edilmiştir. Plazmada 25(OH)D düzeyleri kemiluminesans mikropartikül immunassay yöntemi ve ayrıca sıvı kromotografisi-kütle spektrometrisi (LC-MS/MS) yöntemi ile belirlenmiş, albümin konsantrasyonu kolorimetrik test çalışması ile ölçülmüş ve DBP konsantrasyonu tayini quantikine insan vitamin DBP immunoassay ile gerçekleştirilmiştir. İzole edilmiş olan genomik DNA kullanılarak, rs4588 ve rs7041 tek nukleotit polimorfizimleri (SNP) için genotiplendirme gerçek zamanlı polimeraz zincir reaksiyonu ile gerçekleştirilmiştir. Türk popülasyonunda en sık görülen genotip rs7041 SNP'sinde GT genotipi (%49) ve rs4588 için ise AC genotipi (%53) olarak tespit edilmiştir. rs7041 SNP'sine göre GG, GT ve TT genotipli bireylerin sırasıyla %31,25, %60 ve %60'ının plazma 25(OH)D düzeyi düşük (p = 0,028, p = 0,103 ve p = 0,262) iken serbest D vitamini düzeylerine göre %6, %28 ve %20'sinin düşük (p = 0,033, p = 0,052, p = 0,486) ve yararlanılabilir D vitaminlerine göre %43,75, %76 ve %70'inin düşük olduğu (p = 0,0171, p = 0,049, p = 0,348) olduğu tespit edilmiştir. rs4588 SNP'sine göre ise AA genotipe sahip bir bireyin plazma 25(OH)D konsantrasyonu düşük görünmesine rağmen serbest ve yararlanılabilir D vitaminleri normal düzeyde çıkmıştır. AC ve CC genotipli bireylerin sırasıyla %52 ve %48'sinin 25(OH)D düzeyi düşük (p = 0,447, p = 0,341) iken serbest D vitaminine göre %30 ve %9'unun düşük (p = 0,028, p = 0,038) ve yararlanılabilir D vitaminine göre %70,4 ve %65,2'sinin düşük olduğu tespit edilmiştir (p = 0,276, p = 0,421). Bireylerin rs7041 ve rs4588 SNP'lerinin kombinasyonlarından kaynaklanan fenotiplerine bakıldığında, en sık görülen fenotiplerin Gc1s/2 ve Gc1s/1s, nadir görülen fenotipin ise Gc1f/1f olduğu tespit edilmiştir. Bulgularımız Türk popülasyonunda rs7041 SNP'si açısından Avrupa popülasyonunun allel frekanslarıyla benzerliğimizi ve rs4588 SNP'si açısından da Gujarati Kızılderilileri ile benzerliğimizi ortaya koymaktadır.

Makalenin devamına bu linkten ulaşabilirsiniz. https://acikerisim.iuc.edu.tr/xmlui/handle/20.500.12831/4820


Dr. Lutfiye Karcıoğlu Batur